Anadolu coğrafyasının her noktasında şifa kaynağı olan birbirinden farklı bitkiler yetiştirilir. İnsanoğlu tarafından keşfedildikten sonra bazı bitkilerin üretimi profesyonel tarımsal faaliyetlerle yapılır. Bazı bitkiler ise ırmak kenarları, dağ etekleri, yayla ve vadilerde kendiliğinden yetişir. Anadolu coğrafyasında naneden kekiğe, yarpuzdan lavantaya kadar binlerce bitki muhteşem kokusu ve içeriği ile insanoğluna şifa dağıtır. Aynı şekilde ilaç yapımında kullanılan çok sayıda ağaç ve ot türü de bu coğrafyanın nimetlerindendir.
Anadolu'nun hemen hemen her yerinde görülen fakat bir çay olarak tüketilmesi yaygınlaşmayan bitkilerin sayısı da azımsanamaz. Bu bitkilerden biri de dağ çayıdır. Dağ çayı bitkisi, görünüş itibarıyla adaçayını andırır. Fakat dağ çayı otu, bu bitkiden daha sert bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla her iki şifalı bitkinin özellikle sertlik yönünden birbirinden ayrılması kolaydır.
Bu şifalı dağ bitkisinin ana vatanı Asya ve Avrupa kıtalarıdır. Türkiye’de özellikle Akdeniz, Karadeniz, Ege, Marmara ve Güneydoğu Anadolu'nun yüksek kesimlerinde bu bitkiye rastlamak mümkündür. Bu şifalı ot; çalılıkların arasında, ormanların içinde, yaylalarda ve dağ eteklerinde görülür. Farklı coğrafyalarda yetişmesi bu bitkiye erişimi kolaylaştırır. Söz konusu bitki, halk arasında yayla çayı olarak da anılır. Boyu 1 metreye kadar uzayabilen bu otun yaprakları da yeşil ya da gri tonlarında bir renge sahiptir. Dağ çayı, vücut için faydalı olan pek çok uçucu yağı barındırır. Bu bitkinin Türkiye’de ondan fazla türünün bulunduğunu da belirtmek gerekir.
Bu şifalı bitkinin yetiştirilmesi doğal ortamında yapılır. Yani balkonda, terasta ya da küçük saksıların içerisinde dağ çayı bitkisine rastlamak oldukça zordur. Dağ çayı çeşitleri, yetiştiği alana göre farklılık gösterir. Türkiye’de mor çiçekli dağ çayı olduğu gibi beyaz ya da pembe çiçekli türlere de rastlamak mümkündür. Mor çiçekli dağ çayı bitkisinin lezzeti kadar görünüşü de mükemmeldir. Kurutulmuş lavantayı andıran bu bitkinin basamak basamak konumlanan çiçekleri hem ruha hem de gözle hitap eder.
Dağ çiçeği çayı, Türkiye’de olduğu gibi çevre coğrafyalarda da görülür. Özellikle Yunan dağ çayı hem Trakya yöresinde hem de Anadolu'nun iç kesimlerinde tüketilen bitkiler arasındadır. Eski zamanlardan beri şifa niyetine tüketilen bu çok yıllık bitki, birbirinden farklı türleri ile insanoğluna sağlık sunar. Özellikle Yunanlıların bu bitkiyi öksürük ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların tedavisinde kullandığı bilinir. Yine eski dönemlerde yabani bir bitki olarak yetişen dağ çayı, zamanla aktarlarda satılan şifalı bir ürün hâlini alır. Bir diğer adı sidalitis olan bu bitki, ismini de Yunanca kökenli sideros kelimesinden alır. Sideritis dağ çayı, hazımsızlık problemlerinden mide ağrılarına kadar pek çok rahatsızlığı da iyileştirmesi ile bilinir.
Söz konusu bitkinin bir diğer türü de dikenli dağ çayıdır. Bu tür, genellikle yaban hayatı içerisinde rastlanan ve aktarlarda satılmayan kendine özgü bir bitkidir. Dikenli bitki, bazen tüylü dağ çayı ile de karıştırılabilir. Onlarca türü olan bu bitkinin hemen hemen tüm çeşitlerinde tüye rastlamak mümkündür. Fakat tüylü olarak ifade edilen kendine özgü türün üzerinde her yere yayılmış ve daha belirgin saçaklar bulunur.
Türkiye’de sık tüketilen adaçayı ve kekik gibi bitkiler de dağ çayı olarak ifade edilebilir. Bu anlamda dış görünüş itibarıyla oldukça benzerlik gösteren adaçayını söz konusu bitki niyetine tüketenlere de rastlamak mümkündür. Hatta bazen kekik bitkisi ile demlenen içeceklere de dağ çayı adı verilir. Özellikle dağ kekiği çayı, söz konusu bitki kadar şifalıdır. Kullanıcıların ilgili ürünü alırken kekik, adaçayı veya dağ çayı olup olmadığını anlamak adına ince detaylara dikkat etmesi gerekir.
Bu bitki, genellikle yaban alanlarında bulunduğundan nadiren tohum ile çoğaltılır. Dağ çayı tohumu adı altında kullanıcıya sunulan bazı ürünler de çoğu kez adaçayı kastedilerek satılır. Bu bitkinin temel özelliği çok yıllık olmasıdır. Uzun ve dayanıklı sapının kenarlarında 2 veya 3 cm aralıklar ile çiçekler konumlanır. Bitkinin türüne göre bu çiçekler; pembe, beyaz veya mor olabilir. Hem tazeyken hem de kurutulduğunda oldukça şık bir görüntü sunan söz konusu bitki, Asya ve Avrupa kıtalarında daha sık yetişir.
Bu şifalı bitkinin gövde rengi genellikle gri veya yeşildir. Çoğu türünün yaprakları sert ve tüylüdür. Bitkinin boyu, yaşına göre 1 metreye kadar ulaşabilir. Bir bitki çayı olarak tüketilmesinin yanı sıra bu ürün, ilaç yapımında da sıklıkla kullanılır. Keşfedildiği günden bu yana şifa niyetine tüketilen bitkinin Türkiye’de yaklaşık 10-15 türü yetişir. Fakat genel itibarıyla endemik bitki türlerinden biri olan dağ çayının ana vatanı Türkiye ve İspanya olarak ifade edilir. Türkiye’de ise söz konusu bitki için özel bir üretim tesisi bulunmaz. Özel üretimi olmayan bu bitki, dağ eteklerinde ve yaylalarda kendiliğinden yetişir ve uzmanlar tarafından toplanır.
Dağ eteklerinde, ırmak kenarlarında ve yaylalarda yürüyüş yapmayı seven bireyler, sık sık bu şifalı bitki ile karşılaşır. Kat kat çiçekleri ve upuzun gövdesi ile söz konusu bitkiyi tanımak son derece kolaydır. Bu bitkiye farklı yörelerde boz kekik, yayla veya bozlan çayı gibi isimler de verilir. Adı ne olursa olsun onlarca türü ile Anadolu'ya yayılan bu bitkinin faydaları sayılamayacak kadar çoktur. Ayrıca bu bitki, yaz mevsiminde taze olarak tüketilebileceği gibi kışın çay demlenmek için kurutulabilir. Doğada kendiliğinden yetişen dağ çayının kurutma yöntemleri de doğal olmalıdır.
Dağ çayı, farklı formlarda kullanıcılara sunulabilir. Özellikle kış mevsiminin vazgeçilmezleri arasında yer alan bu endemik bitkiyi değişik çay karışımlarının içerisinde görebilmek mümkündür. Kış çayı adı verilen ve içerisinde ıhlamur, portakal kabuğu, adaçayı, nar çiçeği ve kuşburnu gibi bitkilerin bulunduğu paketlerde bu ürünü de görebilmek mümkündür. Kekiği andıran muhteşem kokusuyla kış çaylarının tadını da olabildiğince iyileştiren bu bitki, karışımların şifa oranını arttırır. Başka hiçbir bitki konulmadan, tek başına paketlenen dağ çayı ise çoğu kez kuru formda tüketicilere sunulur. Soğuk günlerin önemli içecekleri arasında yer alan bu bitki, genellikle sıcak su ile demleme yoluyla tüketilir.
Ürünün yaz mevsiminde taze taze toplanıp çay olarak demlenmesi de mümkündür. Her iki durumda da söz konusu bitki, şifa kaynağı içeriğinden hiçbir şey kaybetmez. Dağ çayı, taze olarak demlenecek ise yaklaşık bir bardak su ile tencerede kaynatılması yeterlidir. Aynı şekilde söz konusu ürünün kuru hâli de demleyerek tüketmeye son derece uygundur. Porsiyon sayısına göre birkaç dal dağ çayını sıcak suya ilave edip beklemek gerekir. Ardından demlenen çayın bardak ya da fincanlara bölüştürülerek sıcak sıcak tüketilmesi önerilir.
Söz konusu bitki, meyve kabukları ile demlendiğinde de muhteşem bir lezzet ortaya çıkar. Özellikle kurutulmuş ananas, portakal kabuğu ve çilek gibi meyveler bitki çaylarına farklı aromalar katar. Son olarak ürünün öğütülmüş bir şekilde demleme poşeti içinde tüketiciye sunulduğu da görülür. Bu formdaki ürünler de kullanım kolaylığı sağlaması yönünden tercih edilebilir. Öğütülmüş dağ çayı çeşitlerinde de çoğu kez katkı maddesine rastlanmaz. Kişiye özel olarak hazırlanan bu formdaki ürünlerin seri üretimi de bulunmaz.
Dağ çayı olarak adlandırılan kekik ve adaçayının da poşetlenerek tüketicilere sunulduğu görülür. Bu ürünler de lezzeti, kokusu ve sunduğu şifalar ile beğeni toplar. Dağ çayını andıran bu iki bitkiyi hemen hemen aynı yöntemlerle demleyip tüketmek mümkündür. Çoğu ürün, şeffaf ambalajlar ile kullanıcıya sunulduğundan görsellere bakarak bitkinin hangi türe ait olduğu rahatlıkla anlaşılabilir.
Dağ ve yaylaların şifalı bitkileri arasında yer alan bu ot, sayılamayacak kadar çok faydasıyla sıhhat kaynağıdır. Yapılan araştırmalar, söz konusu bitkinin güçlü bir antioksidan olduğunu gösterir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyen bireyler, rahatlıkla bu bitkiyi tercih edebilir. Öte yandan pek çok araştırmada dağ çayının iştahsızlık problemiyle de savaştığı belirtilir. Bu açıdan iştahsızlığa bağlı kilo problemi yaşayan bireylerin de söz konusu bitkiyi tüketerek şifa bulabilmeleri mümkündür. Bu bitki, düzenli tüketildiği takdirde hazımsızlık problemlerini de ortadan kaldırmasıyla bilinir. Tıpkı adaçayı, nane ve kekik gibi bu muhteşem ot da mideyi oldukça rahatlatır.
Dağ çaylarının enerji kaybı yaşayan bireyler içinde ideal olduğu söylenir. Hâlsizliği giderici etkisi olan bu ürün, gün içerisinde ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi sağlamada etkilidir. Aynı zamanda güçlü bir antioksidan kaynağı olan bitki, vücutta bulunan mikropların kırılmasını da sağlar. Bu açıdan tarihin eski dönemlerinden itibaren soğuk algınlığı ve mide rahatsızlığında kullanılan dağ çayı, yine aynı rahatsızlıklara şifa arayan bireyler için tercih edilebilir. Söz konusu bitkiyi tüketerek mide sancılarını ve ağrılarını gidermek mümkündür. Gastrit ve reflü gibi hastalıklarla mücadele eden bireyler, mide asidini dengeleme noktasında bu ürüne başvurabilir.
Dağ çayının aşırı terleme problemlerine de iyi geldiği belirtilir. Özellikle yaz mevsiminde çok terleyen bireylerin bu bitkiyi tüketerek istenmeyen kötü kokuyu bir nebze de olsa engellediği görülür. Yapılan araştırmalar sonucunda bu lezzetli bitkide çinko ve potasyum gibi faydalı minerallere rastlanır. Mineraller, beslenme ile doğrudan bağlantılı olan saç dökülmesi problemine etkili çözümler sunar. Dağ çayının, saç tellerini daha sağlıklı bir hâle getirdiği ifade edilir. Tüm bunlara ek olarak ürünün balgam söktürücü, ağrı kesici, kan sulandırıcı, enfeksiyon giderici bir etkiye sahip olduğunu da belirtmek gerekir.
Düzenli tüketimle iltihap oluşumunu engelleyen çay, ağrı kesici etkisiyle de oldukça ilgi görür. Regl ağrısı çeken kadınların bu dönemde söz konusu bitkiyi tüketmeleri süreci daha rahat atlatmalarını sağlayabilir. Elbette tüm besinlerde, yemeklerde, ilaçlarda ve bitkilerde olduğu gibi dağ çayının da kontrollü bir şekilde tüketilmesi gerekir. Bu bitkiyi özellikle yan etkilerinden haberdar olarak tercih etmek güvenli kullanım olanağı sağlar. Ciddi bir kronik rahatsızlığı olan ve alerjik bir bünyeye sahip bireylerin bu bitkiyi doktor tavsiyesinde tüketmeleri daha sağlıklıdır. Ürünün hamilelik ve emzirme dönemlerinde de pek tavsiye edilmediğini belirtmek gerekir.
Gri veya yeşil dağ çayı, farklı paketlerde kullanıcıya sunulur. Genellikle pek çok aktar ve kuruluş, bu şifalı bitkiyi şeffaf ambalajda satışa sunar. Şeffaf ambalaj sayesinde bitkinin türü, boyutları, çiçek yapısı ve miktarı net olarak görülür. Dağ çayı 100 g, 200 g ve 250 g şeklinde paketlenebilir. Bu minik paketler, tek kişilik kullanım ya da çekirdek ailelerin tüketimi için idealdir. Aynı şekilde ofis ortamına taşımak ve çalışma alanlarında da dilediğiniz zaman bu şifalı bitkiyi tüketmek için küçük paketler işinizi görür.
Söz konusu bitki kalabalık aileler ve büyük işletmeler için farklı paket seçeneklerine de sahiptir. Özellikle otel mutfaklarında, kafe ve restoranlarda, okul kantinlerinde, etüt merkezlerinde ve kalabalık evlerde gramajı daha yüksek ürünler tercih edilir. Bu anlamda dağ çayı 1 kg ve 2 kg şeklindeki paketler ile kullanıcıların beklentilerini karşılar. Son olarak öğütülmüş kuru dağ çaylarının şişe ya da kavanozlara konulup satışa sunulduğunu da belirtmek gerekir. Kavanoz ya da şişe şeklinde öğütülmüş çaylar, yaklaşık 125 gram kadardır. Bu ürünleri hızlı bir şekilde demlemek ve misafirlere ikram etmek son derece kolaydır. Çaylar, tüm paketleme yöntemlerinde hijyenik koşullarda kapatılarak güvenli bir şekilde satışa sunulur.
Mevsim koşullarına göre hemen hemen her yerde taze dağ çayı çeşitlerine rastlamak mümkündür. Kış mevsiminde tüketim için özellikle kurutma yöntemi tercih edilir. Günlük tüketim dışında kış mevsimi için hazırlanan çayların güneşte kurutulması ideal saklama yöntemleri arasında yer alır. Tozdan ve kirden uzak güneş alan bir yere serilen dağ çayı bitkisi, hastalık anında ya da damak tadınızı değiştirmek istediğinizde kurtarıcı olur. Doğal ortamında taze bitkiyi bulamayan tüketicilerin lider markalarca üretilen paketlenmiş dağ çaylarını tercih etmeleri mümkündür. Zahmetsizce temin edilen bu bitkiler, sadece birkaç dakikada demlenerek tüketime hazır hâle getirilebilir.
Dağ çayı, özellikleri bakımından aroması yüksek olan bir bitkidir. Bu yüzden bitkinin tüketimi sırasında birkaç dal demlemek veya kaynatmak yeterli olur. Benzersiz aromaları ve kullanma şekilleriyle birbirinden ayrılan şifalı çaylar, fiyatlarıyla da farklı beğenilere hitap eder. Dağ çayı fiyatını belirleyen pek çok faktör vardır. Bu faktörlerden ilki paketteki ürün miktarıdır. Dağ çayı; yüksek kesimlerde, yaylalarda, yerleşim yerinin uzak noktalarında yetiştiğinden bu bitkinin toplaması da nispeten zordur. Bu şifalı ot, ekilerek veya farklı yöntemlerle çoğaltılarak yetiştirilmez. Bulunduğu noktaların değişiklik göstermesi ve yerleşim yerlerinden uzak alanlarda yetişmesi sır karşılaşılan bir durum olsa da bu, bitkinin toplanmasını zorlaştırır. Buna rağmen dağ çayı ulaşılabilir fiyatlarla tüketicilere sunulur.
Taze, kurutulmuş, öğütülmüş ve daha birçok formda hazırlanan bitki, çeşitli paketleme yöntemleriyle satışa sunulur. Hangi yöntemde olursa olsun bu bitki, doğal ortamında uzmanlar tarafından toplanır ve hijyenik tesislerden geçer. Paketlenme miktarına bağlı olarak 100 veya 200 gram şekilde tüketicilere gönderilen ürünler ile kiloluk ambalajların fiyat aralığı aynı değildir. Düşük gramaja sahip ürünler daha hesaplıyken diğerlerinin fiyat aralığı nispeten yüksek olabilir. Burada kullanıcılar, bitkinin raf ömrünü de göz önünde bulundurarak tüketim miktarlarına uygun paket seçimini yapabilir. Söz konusu bitkinin kokusunu ve tadını seven, bazı rahatsızlıklara şifa olduğunu gözlemleyen bireyler, tüketim miktarına göre daha büyük paketleri tercih edebilir.
Dağ çayının fiyatı, bitkinin kurutulmuş ya da öğütülmüş olmasıyla da doğrudan ilgilidir. Kurutulmuş ürünler daha hesaplı fiyatlarla tüketiciye sunulur. Öğütülmüş çaylar ise ekstradan bir işleme tabi tutulduğundan nispeten daha yüksek fiyatlı olabilir. Tüm bunlara ek olarak dağ çayı fiyatlarının markalara göre değişiklik gösterdiğini de belirtmek gerekir. Üretim tesislerinin yapısı, tüketiciye uzaklığı, bitkinin toplandığı nokta ve daha pek çok ayrıntı markaların farklı fiyat politikaları izlemesine neden olur. Türkiye’nin lider e-ticaret platformları arasında yer alan Trendyol, birbirinden farklı dağ çayı çeşitlerini tüketicilere sunar. Siz de Anadolu'nun cömert topraklarında yetişen bu şifalı bitki ile lezzetli molalar vermek için damağınıza uygun dağ çayını hemen satın alabilirsiniz.